Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
get/receive road dome from someone
(bir şeyi) söylemek
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"(bir şeyi) söylemek"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Phrasals
1
Phrasals
(bir şeyi) söylemek
come across (with something)
v.
2
Phrasals
(bir şeyi) söylemek
give out with (something)
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"(bir şeyi) söylemek"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 109 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
üstü kapalı söylemek (kötü bir şeyi)
insinuate
v.
2
General
birine bir şeyi hiç sakınmadan söylemek
tell something to someone straight
v.
3
General
bir şeyi açıkça söylemek
put something plainly
v.
4
General
ortaya dökülmesini istemediği bir şeyi başkasına söylemek
tattle on
v.
5
General
bir şeyi etkili bir şekilde açıklamak/söylemek
put something over
v.
6
General
bir şeyi birine açık açık söylemek
enunciate something to someone
v.
7
General
(bir şeyi) ağzının içinde boğuk söylemek
bubble
v.
8
General
(bir şeyi) yüksek sesle söylemek
outsay
v.
Phrasals
9
Phrasals
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak
broach (something) with (someone)
v.
10
Phrasals
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak
broach something with someone
v.
11
Phrasals
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak
broach something to someone
v.
12
Phrasals
(birine bir şeyi) anlatmak/söylemek/açıklamak/göstermek
run by
v.
13
Phrasals
bir şeyi bağırarak dile getirmek/söylemek
holler something out
v.
14
Phrasals
bir şeyi inleyerek söylemek
moan out something
v.
15
Phrasals
bir şeyi belli bir tutumla söylemek
frame something in something
v.
16
Phrasals
birine bir şeyi söylemek
disclose something to someone
v.
17
Phrasals
birine bir şeyi açıkça söylemek/göstermek
disclose something to someone
v.
18
Phrasals
(birine bir şeyi) bağırarak söylemek
yell something out (at someone or something)
v.
19
Phrasals
(birine bir şeyi) haykırarak söylemek
yell something out (at someone or something)
v.
20
Phrasals
bir şeyi söylemek/anlatmak
give with something
v.
21
Phrasals
bir şeyi homurdanarak söylemek
snarl something out
v.
22
Phrasals
bir şeyi ters bir şekilde söylemek
snarl something out
v.
23
Phrasals
bir şeyi sinirli bir şekilde söylemek
snarl something out
v.
24
Phrasals
bir şeyi hızlı hızlı söylemek
spiel something off
v.
25
Phrasals
bir şeyi birden söylemek/söyleyivermek
spout something out
v.
26
Phrasals
bir şeyi söylemek
make with something
v.
27
Phrasals
(birine bir şeyi) söylemek
run (something) by (one)
v.
28
Phrasals
(bir şeyi) yanlış söylemek
stumble over (something)
v.
29
Phrasals
bir şeyi bağırarak söylemek
bellow something out
v.
30
Phrasals
bir şeyi böğürerek söylemek
bellow something out
v.
31
Phrasals
bir şeyi kükreyerek söylemek
bellow something out
v.
32
Phrasals
(birine) bir şeyi düşünmeden söylemek
blurt something out (at someone)
v.
33
Phrasals
(birine) bir şeyi aniden söylemek
blurt something out (at someone)
v.
34
Phrasals
bir şeyi bağırarak söylemek/duyurmak
call something out
v.
35
Phrasals
(bir şeyi) açık açık söylemek
come out with (something)
v.
36
Phrasals
(birine bir şeyi) söylemek
communicate (something) to (someone)
v.
37
Phrasals
(bir şeyi incelikli bir şekilde) söylemek/belirtmek
couch (something) in (something)
v.
38
Phrasals
bir şeyi öksürerek söylemek
cough something out
v.
39
Phrasals
(birine bir şeyi) söylemek
disclose (something) to (one)
v.
40
Phrasals
(bir şeyi birine) tam olarak söylemek
enunciate (something) to (one)
v.
41
Phrasals
bir şeyi söylemek
give (out) with something
v.
42
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) söylemek
impart (something) to (someone or something)
v.
43
Phrasals
(birine bir şeyi) söylemek
inform (one) about (something)
v.
44
Phrasals
(birine bir şeyi) söylemek
inform (one) of (something)
v.
45
Phrasals
(bir şeyi) aceleyle söylemek veya yapmak
rattle through (something)
v.
46
Phrasals
(birini/bir şeyi) destekleyen (bir şey) söylemek
say (something) for (someone or something)
v.
47
Phrasals
(birini/bir şeyi) savunacak (bir şey) söylemek
say (something) for (someone or something)
v.
48
Phrasals
(birine) güvenip gizli (bir şeyi) söylemek
trust (someone) with (something)
v.
Colloquial
49
Colloquial
bir şeyi alçak, boğuk sesle söylemek
croak out
v.
50
Colloquial
birinin (bir şeyi yapan, bir yerde olan) kişi olduğunu söylemek
finger
v.
51
Colloquial
(bir şeyi) alıp ne yapabileceğini söylemek
tell (one) what (one) can do with (something)
v.
52
Colloquial
bir şeyi birine söylemek
lay something on someone
v.
53
Colloquial
(bir şeyi) hemen söylemek
make with the (something)
v.
Idioms
54
Idioms
aynı cümle içinde hem (bir şeyi) hem de (onun zıddını) söylemek
say something in the same breath
v.
55
Idioms
(bir şeyi) başkasına söylemek
breathe something (of something) (to someone)
v.
56
Idioms
bir şeyi dolandırarak söylemek
say something in a roundabout way
v.
57
Idioms
bir şeyi birinin yüzüne söylemek
say something right to someone's face
v.
58
Idioms
önemli bir şeyi devamlı söylemek
have a bee in your bonnet
v.
59
Idioms
birine bir şeyi onu kırmadan söylemek
let (one) down easy
v.
60
Idioms
(bir şeyi) herkese söylemek
proclaim (something) from the housetop
v.
61
Idioms
(bir şeyi) herkese söylemek
proclaim (something) from the housetops
v.
62
Idioms
(bir şeyi) herkese söylemek
proclaim (something) from the rooftops
v.
63
Idioms
(bir şeyi) herkese söylemek
scream (something) from the housetop
v.
64
Idioms
(bir şeyi) herkese söylemek
scream (something) from the housetops
v.
65
Idioms
(bir şeyi) herkese söylemek
shout (something) from the housetop
v.
66
Idioms
(bir şeyi) herkese söylemek
shout (something) from the housetops
v.
67
Idioms
bir şeyi herkese söylemek
shout something from the housetops/rooftops
v.
68
Idioms
bir şeyi iyiliğine söylemek/yapmak
mean/do something for the best
v.
69
Idioms
bir şeyi iyilik olsun diye söylemek/yapmak
mean/do something for the best
v.
70
Idioms
bir şeyi yardımı dokunsun diye söylemek/yapmak
mean/do something for the best
v.
71
Idioms
bir şeyi yardım olsun diye söylemek/yapmak
mean/do something for the best
v.
72
Idioms
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha söylemek
run (something) by (one) one more time
v.
73
Idioms
(bir şeyi) gelişigüzel söylemek
pluck (something) from the air
v.
74
Idioms
(bir şeyi) gelişigüzel söylemek
pluck something from the air
v.
75
Idioms
(birine bir şeyi) söylemek
run (something) past (one)
v.
76
Idioms
(birine) bir şeyi tekrar tekrar söylemek
drive something home (to somebody)
v.
77
Idioms
(birine) bir şeyi üzerine basa basa söylemek
drive something home (to somebody)
v.
78
Idioms
(birine) bir şeyi tekrar tekrar söylemek
hammer something home (to somebody)
v.
79
Idioms
(birine) bir şeyi üzerine basa basa söylemek
hammer something home (to somebody)
v.
80
Idioms
bir şeyi söylemek
give voice to something
v.
81
Idioms
(bir şeyi) dobra dobra söylemek
lay (something) on the line
v.
82
Idioms
(bir şeyi) açık açık/açıkça söylemek
lay (something) on the line
v.
83
Idioms
(bir şeyi) açıkça söylemek
make no bones about (something)
v.
84
Idioms
(bir şeyi) dobra dobra söylemek
make no bones about (something)
v.
85
Idioms
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek
pluck (something) out of the air
v.
86
Idioms
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek
pluck (something) out of the thin air
v.
87
Idioms
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek
pull (something) out of the/thin air
v.
88
Idioms
(birine bir şeyi) tekrar söylemek
run (something) by (one) again
v.
89
Idioms
(bir şeyi) dolandırarak söylemek
say (something) in a roundabout (sort of) way
v.
90
Idioms
(bir şeyi) açıkça/açık bir dille söylemek
say (something) in plain language
v.
91
Idioms
(bir şeyi birinin) yüzüne söylemek
say (something) to (one's) face
v.
92
Idioms
(bir şeyi birinin) yüzüne karşı söylemek
say (something) to (one's) face
v.
93
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir gerekçe
no ax to grind
expr.
94
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir neden
no ax to grind
expr.
95
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir etken
no ax to grind
expr.
96
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir kişisel gerekçe
no ax to grind
expr.
97
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir motivasyon
no ax to grind
expr.
98
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir gerekçe
no axe to grind
expr.
99
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir neden
no axe to grind
expr.
100
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir etken
no axe to grind
expr.
101
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir kişisel gerekçe
no axe to grind
expr.
102
Idioms
(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir motivasyon
no axe to grind
expr.
Speaking
103
Speaking
bir şeyi söylemek yapmaktan daha kolaydır
talk is cheap
expr.
Slang
104
Slang
(bir şeyi) alıp bir yerine sokabileceğini söylemek
tell (one) what (one) can do with (something)
v.
105
Slang
(bir şeyi) alıp neresine sokabileceğini söylemek
tell (one) what (one) can do with (something)
v.
106
Slang
(bir şeyi) alıp bir yerine sokmasını söylemek
tell someone what to do with something
v.
107
Slang
(bir şeyi) alıp neresine sokması gerektiğini söylemek
tell someone what to do with something
v.
108
Slang
birine bir şeyi bir tarafına monte etmesini söylemek
tell somebody where to put something
v.
109
Slang
birine bir şeyi bir tarafına monte etmesini söylemek
tell somebody where to stick something
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeyi) söylemek
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy